6. Eski topluluklarda akli bilimler, üretim, teknoloji, kültür, sanat ve sanayi alanlarında gelişim ve hat icadı

Purim`den hemen ya da az sonra, Ortadoğu yakınlıklarındaki medeniyetlerde – yani doğuda Çin`de ve batıda Yunanistan`da – sanayi, mimarlik, sanat ve kültür alanlarında normal dışı bir gelişmeler ve kalkınmalar gözlemlenir. Gerçi bu yeni bir iddiadır ve ispatı için birçok kanıt ve temel çalışmalar gerekmektedir, buna karşın ben iki olası örnek sundum. Yene de, genel bir giriş olarak şöyle varsayayabiliriz ki, Purim`e uğramış bölgenin kenar yerlerinde yaşayan nüfusün bir bölümü tehlikeden kurtulmayı başararak, yeni yerler ve medeniyetlere sığınmışlar ve böylece, sanat, sanayi ve düşüncelerinin bir kısmını Purim`den kurtarıp insanoğluna hediye verebilmişlerdir. Bu örneklerden biri, Yunan dilinde, ve “akademi” sözcüğünün anlamaında bulunmaktadır. Bu sözcüğün anlamı, “Akadların yaşadığı mahalle”dir, onların yüksek düşünce ve görüşe sahip olduklari için sonralar bu sözcük “üniversite” anlamı aldı. Biraz dikkat edersek, “Akad”, Babil merkezli Mezopotemiya medeniyetlerinden biridir ve böyle açıklayabiliriz ki, Babil nüfusünün bir bölümü Yahudi mızraklıların saldırısından sonra, canlarını kurtarmak için hemen o yerleri terkedip batılarındaki en yakın medeniyet merkezi, yani, Yunanistan`a yerleşmişler. Devamında, işte bu topluluğun çağırısıyla İskender`in Orşelim`e saldırdığından söz edeceğiz. Böylece Yahudiler avare olunmuşlar ve hala avareler ve bütün ülkelerde dağınık halde yaşıyorlar.

Bu konuyu ispatlamak için Kuran`nın genel olarak değindiğini getirmek olur: 

Aşağıdaki ayetler Esra suresindendir:

Biz İsrailoğulları'na Tevrat'ta şu hükmü verdik: "Muhakkak siz, yeryüzünde iki defa fesat çıkaracaksınız ve muhakkak büyük bir yükselişle yükseleceksiniz." (4)

Birincisinin zamanı gelince,üzerinize güçlü kuvvetli kullarımızı gönderdik. Onlar, evlerin aralarına girip araştırdılar. Bu yerine getirilmesi gereken bir vaad idi. (5)

Birincisinin zamanı gelince,üzerinize güçlü kuvvetli kullarımızı gönderdik. Onlar, evlerin aralarına girip araştırdılar. Bu yerine getirilmesi gereken bir vaad idi. (6)

Eğer iyilik ederseniz, kendinize iyilik etmiş olursunuz ve eğer kötülük ederseniz yine kendinizedir. Artık diğer fesadınızın zamanı gelince, yüzlerinizi üzüntüye sokmaları, kötülük yapmaları ve ilk kez girdikleri gibi yine Beyt-i Makdis'e girmeleri, ele geçirdikleri yerleri mahvetmeleri için onları tekrar göndereceğiz. (7)

Bu ayetlere istinaden, Yahudilerin ilk fesatlarını bölge halkının birleşmesine neden olup Babil önderliğiyle Orşelimin yokoluşuyla sonuçlanmıştır. Böylece, avare düşen Yahudiler Purim`i düşünmüşler. Purim ise, ikinci Fesattır ki, Akadların yönetimiyle uygulandı. Onlar İskender`i ikna ettiler ki, onların öcünü alsın ve Yahudiliğin merkezini öyle yok etsin ki, artık baş kaldıramasınlar ve İkinci Dünya Savaşı`na kadar Anusim şeklinde yaşamak zorunda kalıp dünyanın saklı gücünü oluşturdular!

Daha kesin nedenlerle Purim`den kurtulduğunu sayabileceğimiz ikinci halk, Arabistan Araplarıdır. Arap Çölünün haşin doğasını açıklamaya gerek yoktur, bu çöl muhteşem bir medeniyeti barındıramazdı, çünkü toplanma ve medeniyetin ilk koşulu sudur. Sonra tarım oluşturulur, ardınca da, tarımla ilgili sanayi meydana gelir ve yerleşme tamlaşır... Arap çölünde Purim`den önce hiçbir topluluk olmamıştır. Çok önemli noktalardan biri ise, güçlü, kurallı ve fesih bir dil olan Arapça`dır. Böyle bir dil, bu çölde ortaya çıkamazdı. Purim`den İslam`a kadar 1200 yıllık bir sürede de bu dilin meydana gelmesi olanaksızdır. Öyle bir dil ki, herhangi güncel felsefi ve bilimsel bir metni yazma gücüne sahiptir ve başka dillerin sözcük ve tümcelerini kullanmaksızın kendi anlamlı tümcelerini oluşturabilir. Şimdi, Arabistan`da yaşayan halkı da, Purim soykırımından kaçmış halklardan sayabiliriz. Onlar bu vahşice soykırımdan kurtulmak için, bozkırın ta uzak noktalarına değin kaçmışlardır.

İslam`ın Üç önemli şehri, Mekke, Medine ve Taif, bu çölün en güney kısımlarında yerleşmekte ve İslam ve müslümanlığın merkezini oluşturmaktadır. Bu da, yene bizimm Purim`in gerçekleşmiş olması ve 2500 yıl önce İran ve Irakta kimsenin kalmadığı iddiamızı onylıyor. Herkesi öldürdüler, bazıları da, bölgeden öyle hızlı kaçtı ki, dönüş hatırası gelecek nesilde bile oluşamadı.

“Bu arkeolojik nedenlere göre, en azından adı geçen dörd bölgede, yani İran`ın batı yarısı ve güneyinde, Ahamenişlerin kurulmasıyla birçok yerleşim yeri ortadan kalkmış ya da terkedilmiştir. Göçebelik sisteminin meydana gelmesi bu önemli sorunun nedenini bulmak için varsayım (hipotez)`lardan biridir. İşte şu arkeolojik verilerin azlığındandır ki, Ahamenişler döneminin arkeolojisi için 4. Demir terimini kullanmak daha yaygınlaşmaktadır.” (Yang 2002, Dilmac Aylık derginin 10. Sayısı, yazar: Arkeolog Dr. Muhammed Feyzhah. Ahameniş döneminde İran`da medeni kalkınmanın durgunluğu. s 72)

İşte, arkeologlara göre de, Ahamenişler diye adlandırılmış dönemde, bölgeye tam bir insani egemen olmuştur. Arkeologların da bu kadar ortalığı karıştırmalarının nedeni budur ki, Purim`i benimseseler, o zaman bir itirafname yazıp O dönemle ilgili yazdıkları kitapların üçkağıtçılık olduğunu itiraf etmeli olacaklardır. Gerçi Ahameniş öncesiyle ilgili yazdıkları da yene sahtekarlıktır.

Şimdi, belki bazıları bu yazıları okuyarak, Purim`n bölge halkının başına nasıl bir bela getirdiğini ve ne gibi anti-medeni etkiler bıraktığını anlamışlardır. Yahudilerin ellerini bölgenin müslüman halkının kanına bulaşmış gördüğümüz zaman, onların hala öç almayı düşündüklerini hatırlatmak isteriz. Gerçi, Allah`ın yardımıyla Yahudiler için başka bir Babil var yakında. Bu da, Yahudileri düşündürmüştür ki, müslüman ülkelerinde yeni bir fitne düzenlesinler, Afrika`nın kuzeyinden Asya`nın ortasına değin. Gerçi birçok cahil bunu “Arap Baharı” diye adlandırdı. 

Yorum Gönder for "6. Eski topluluklarda akli bilimler, üretim, teknoloji, kültür, sanat ve sanayi alanlarında gelişim ve hat icadı"